Sayfalar

...doğru bilgi için yorum ve katkınız önemlidir


NOT: Siz değerli izleyicilerimizle paylaştığımız her bilginin kesin doğruluğunu iddia edemeyiz. Uzmanlık isteyen bilgiler vardır çünkü. Ortalarda "doğru-yanlış" dolaşan bilgiler eğer tartışılırsa, ortaya daha olumlu ve yararlı bir sonuç çıkar. Tartışarak, irdeleyerek "Doğru Bilgi"ye ulaşmış oluruz. Böylece, "yanlış"lar "doğru"nun yerini almamış olur. Doğru bilginin insana ulaşması için çaba sarf etmek fena bir şey değildir. Bu anlayışımızdan ötürüdür ki, izleyicilerimizden ulaşan "yorumlar çok değerli ve anlamlı buluyor, siz değerli izleyicilerimizle paylaşmak istiyoruz.


19 Aralık 2011 Pazartesi

DUMANSIZ HAYAT + Sigarayı bırakanlar neden kilo alıyor

"Dumansız Hayat"ın tartışılmaz yararından hareketle; sevdiklerini, incelikli bir biçimde uyarmak adına aşağıdaki metni bilgimize sunan(*) sevgili O. Meriç kardeşe teşekkür ediyoruz.

DUMANSIZ HAYAT / Hasan Cemal22 Temmuz 2oo9*Milliyet
Pipoyla başlamıştım tütün içmeye. 1967’de askere giderken eniştem İsmet Benayat bana bir tane pipo hediye etmiş, bir paket de Half And Half marka çok sert bir Amerikan tütünü vermişti, “Kafan bozulduğunda içersin” diyerek.
Sevgili halam Kamran Cemal de askerlik hatırası olarak bana sonradan çok sevdiğim, kahverengi deriden bir tütün kesesi almıştı. Bir yanına tütünümü, bir yanına pipomu koyup öyle gitmiştim askere.
Tuzla Piyade Okulu’nun denize bakan yamaçlarında bir akşam vakti ilk pipomu tellendirdiğim zaman başımın nasıl döndüğünü çok iyi hatırlarım.
Duman altı olmuştum.
Ama doğrusu keyifliydi.
Trabzon’daki bir buçuk yıllık yedeksubaylığım sırasında hem pipo
sayısı hem de tütün tüketimi yükseliş eğrisi çizmişti. Ayrıca, elimden düşmeyen ve dumanı sürekli tüten bir pipoyla daha havalı olduğumu, daha fark edildiğimi sanırdım.
Askerlik sonrası Ankara’da ‘devrimcilik yılları’ başlarken, evime giren bir hırsız bütün pipolarımı çalınca benim de tütünde pipo dönemi sona ermişti. Çünkü yeniden pipo koleksiyonu yapacak kadar para kazanmıyordum.
Sigaraya böyle başladım.
Babamın bir zamanlar günde dört paket içtiği Birinci’yle, işaret parmağımla orta parmağımın arası gitgide sarararak...
Arada Bafra ve Kulüp içerdim.
Etrafta kehribar gibi sarı tütünden, yassı karton paketteki Yeni Harman’ı görürsem mutlaka birkaç tane otlanmayı tabii ihmal etmezdim.
Hiç unutmam, bir seferinde Betül Mardin bana bir karton İngiliz Player’s hediye etmişti. İçmeye kolay kıyamamıştım. Yeni Harman’a benzeyen, yuvarlak, küt ve kısa, sapsarı, sigara gibi sigaraydı.
Siyah tütün sevmedim.
Bu yüzden, Fransızların entelektüel hava verme konusunda birebir olan filtresiz Gauloises’ını içemedim.
1960’ların sonunda Tekel, ilk filtreli Türk sigarası olan Samsun’u çıkardı. Günde rahat iki paket içtiğim o yıllarda ara sıra bir paket Samsun alır, ciğerlerime bayram ettirirdim.
1970’lerde kaçak sigara dönemi başladı.
Marlboro’ya hiç ısınamadım.
Param olduğu zamanlar kırmızı paketiyle filtresiz Pall Mall edinir, bayağı keyif alarak içerdim. Yine bir Amerikan sigarası olan Chesterfield’in filtresizini severdim.
Yıllar geçtikçe İngiliz Dunhill’le Rothmans’da karar kıldım.
Bunların tiryakisi oldum.
Dinamit gibi sigaraydılar.
Veyahut cigara gibi cigara!
1970’lerde, özellikle 80’lerde Türk gibi cigara içtim, fosur fosur. Bazen ağzım zehir gibi kalkardım yataktan, ama yine ilk işim sigara yakmak olurdu.
Bir fincan kahve ve öksürük...
Tıpkı babam gibi...
Sabahları günün ilk kahve ve cigarasıyla öksürük nöbetine tutulduğu zaman annem bağırırdı:
“Ahmet, içme şu zıkkımı!”
Ben ise sigara içmeden çalışamayacağımı, yazı yazamayacağımı sanırdım. Sonra ufak tefek sağlık sorunları kapıyı çaldı.
Cigarayla boğuşmaya başladım.
En pahalısından purolar da içtim, sigarayı bırakabilmek umuduyla...
Ama olmadı, başaramadım.
Bu arada davetlerde sevgili Feyyaz Tokar’ı uzaktan sotalar, ondan da puro tırtıklardım. Davidoff’un ellilik kutularda satılan cigarlarını yurtdışına gidip gelirken alır, keyifli akşamlarda tüttürürdüm.
Bir gün, sanıyorum, kendisi de bir sigara tiryakisi olan Prof. Ender Berker, etrafına asistanlarını toplayıp benim ayak parmaklarımdan başlayarak nasıl parça parça kesilebileceğimi anlatmıştı.
1986 yılıydı.
Bir gün Cumhuriyet’teki odamda Okay Gönensin ve Kerem Çalışkan’la vücut kimyamı bozan bir tartışma sırasında, çekmecemdeki Rothmans kartonlarını parçalayıp kafalarına fırlatmıştım.
Cigarayı böyle bıraktım.
Üç dört paket içiyordum.
23 yıl geçmiş...
Siz de bırakın sigarayı!
oOo
(*)_o6.o8.2oo9 Perşembe
==============================================================

Sigarayı bırakmanın yarattığı boşluk hissi genelde yemekle doldurulmaya çalışılır. Sigarayı bırakmaya hazırlanıyorsanız aynı anda veya bırakma hazırlığında iken bir beslenme uzmanından yardım alın.
Kanun gereği 19 Temmuz 2009 itibariyle restoran, cafe ve lokantalarda sigara yasağı başlıyor. Belki bu durum sigara içenler için caydırıcı bir fırsat olur ve sigara bırakma kararlarını çabuklaştırır. Eğer kilo almaktan korktuğunuz için sigarayı bırakma konusunda çekinceleriniz varsa sizi biraz aydınlatmak isterim. Sigarayı bırakmaya hazırlanıyorsanız aynı anda veya bırakma hazırlığında iken bir beslenme uzmanından yardım alın, “önce sigarayı bırakayım kiloyu sonra veririm” diye düşünmeyin. Genellikle sigarayı bırakanlar ilk başta birkaç kilo alırlar. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, sigarayı bırakan erkeklerin yüzde 61’i, kadın-ların ise yüzde 51’i sigarayı bıraktıktan sonra bir - iki kilo almaktadır. Ancak sigarayı bırakanların yüzde 23’ü de kilo vermektedir, siz neden bu gruba dahil olmayasınız?
Bir diyetisyene gidin “Önce zayıflayayım, sonra sigarayı bırakırım” fikri yerine beslenme alışkanlıklarını düzenleyip planlı bir süre sonunda da sigara bırakma kararını hayata geçirmek daha doğru bir yaklaşım olur. Sigara içimi başta ağız ve dudak kanseri olmak üzere birçok tümörün kaynağıdır. Sigara içmek kanser, yüksek kolesterol düzeyi, koroner arter hastalıklarına, solunum bozukluklarına ve osteoporoz riskinin artması gibi birçok hücrede hasara neden olur. Vitamin ve mineraller gibi temel besin öğelerinin emiliminin engellenmesine neden olur. Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 bin, dünyada ise 5 milyon kişinin sigaraya bağlı hastalıklardan öldüğü bildiriliyor, üstelik sigara içmemesine rağmen tütün dumanına maruz kalanlarda da ölüme yol açabiliyor. Üstelik tütün ürünlerinin hepsi nargile, puro, pipo vs için bu durum geçerli. Sigaranın içinde bulunan nikotin ve çok sayıda toksik madde, vücuttaki detoksifikasyona yani bedeninin kendini temizleme sistemine çok büyük bir zarar veriyor Sigara içmek özellikle C vitamini alımında problemlere yol açar. Bildiğiniz gibi C vitamini vücudumuzun temel antioksidanlarındandır. Antioksidanlar birçok hastalığın önlenmesinde önemli rol oynar. Bu eksikliği ortadan kaldırabilmek için vücudunuz daha çok C vitaminine ihtiyaç duyar. Ama şunu bilmelisiniz ki hiçbir şey sigara içerek vücudunuza verdiğiniz zararı geri çeviremez. Sigara dumanı bileşimindeki kimyasallar tüm doku ve organları dolaşabileceği gibi, tabii ki sindirim sistemimize de ulaşacak ve burada tahribatlara yol açacaklardır. Özellikle bileşimindeki oksidan maddeler, besinlerle dışarıdan aldığınız ve antioksidan dediğimiz bağışıklık sisteminizi güçlendiren vitaminlerin (C, E, A vitamini ve A vitamini ön maddesi olan beta karotenin) kanda ve serumdaki seviyelerini azaltır.
Sigara bırakırken kilo almamak için
- Sigarayı bırakmaya niyet eden kişi, önce beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek üzere bir beslenme ve diyet uzmanıyla görüşmelidir.
- Sigarayı bırakınca nikotin sebebiyle metabolik hızda azalma yaşanabilir, buna engel olmak için düzenli bir egzersiz programına başlanarak tedbirli olunmalıdır
- Sigarayı bırakıldığında kan şekerinizde düzensizlik oluşabilir ve canınız tatlı isteyebilir. Bunu önlemek için şekersiz çiklet çiğneyin, şeker ihtiyacınızı meyvelerden veya taze sıkılmış meyve sularından karşılayın. Ancak her 1 çay bardağı taze meyve suyu-nun yaklaşık 45 -50 kalori içerdiğini unutmayın bu sebeple maden suyu ile karıştırmak iyi bir çözüm olabilir.
- Sigarayı bıraktıktan sonra kafeinli içecekleri çok fazla içmeyin, genelde bu içecekler sigarayı hatırlatabilir diğer yandan sigara bırakılınca sinirlilik olabilir ve kafein bu huzursuzluğu artırabilir.
Çekirdek yerine salatalık yiyin
- Sigara birçok insan için yemek bitiş sinyalidir. Özellikle kalabalık ve sohbetli masalarda kişiler farkında olmadan ihtiyaçlarından fazla yemek yiyebilir. Kişi sigara içiyorsa karnı doyduğu anda bir sigara yakar ve böylece yemekten uzaklaşır. Sigarayı bırakınca ise bu alışkanlık ve beyne komut verme bir süre fazla yemek ile sonuçlanır. Bu gibi durumlarda diş fırçalamak veya naneli şeker kullanmak iyi bir çözümdür.
- Nikotin metabolik hızı biraz artırır, bu sebeple sigara içmeyince aynı besinleri yemenize rağmen az kilo artışları olabilir.
- Kan şekeri düzensizlikleri oluşabilir bu da sürekli yeme ihtiyacı doğurur.
- Sigara bırakmanın yarattığı boşluk hissi genelde yemekle doldurulmaya çalışılır. En büyük tehlike avuç avuç kuruyemiş, çekirdek gibi yağlı gıdalar yemektir. Oysa salatalık, kereviz sapı, domates, meyve daha sağlıklı atıştırmalıkladır çünkü yağ içermezler ve düşük kalorilidir.
Sigarayı bıraktıktan sonra
- Tad alma duyusu artar, yiyeceklerin tad ve kokusu daha iyi hissedilir
- Sigara genelde iştahı kapar. Sigara bırakılınca iştah açılabilir.
- Genelde sigara yemeğin bitiş sinyalidir. Uzun sohbetlerin olduğu oramda kişi yemek yemeye sürekli devam edebilir ve eskiye oranla daha fazla yiyecek tüketir. Bu durumda diş fırçalamak veya naneli şeker ile yemeği sonlandırmak çözüm olabilir.
- Öğün aralarında acıktıkça, taze sebzelerden salatalar hazırlayarak, yağsız tüketebilirsiniz. Sos olarak yağsız soslar, yoğurt ve limon kullanılabilir. olacaksınız.
- Daha sık meyve tüketin.
- Şekeri bırakın. Tatlı ve çikolata tüketiminizi sınırlayın. Nadiren kendinizi ödüllendirmek için sütlü veya meyveli hafif tatlılardan tüketmeye çalışın.
**kaynak*Dilara Koçak
/ milliyet.com.tr*30.07.2009
*bir not:
sigara içenlerin kesinlikle A vitamini kullanmaması gerekiyormuş /çünkü akciğer kanserine yol açmaktaymış
kaynak=(haberturkTV_medikal programı_25.07.2oo9)

Hiç yorum yok: