Sayfalar

...doğru bilgi için yorum ve katkınız önemlidir


NOT: Siz değerli izleyicilerimizle paylaştığımız her bilginin kesin doğruluğunu iddia edemeyiz. Uzmanlık isteyen bilgiler vardır çünkü. Ortalarda "doğru-yanlış" dolaşan bilgiler eğer tartışılırsa, ortaya daha olumlu ve yararlı bir sonuç çıkar. Tartışarak, irdeleyerek "Doğru Bilgi"ye ulaşmış oluruz. Böylece, "yanlış"lar "doğru"nun yerini almamış olur. Doğru bilginin insana ulaşması için çaba sarf etmek fena bir şey değildir. Bu anlayışımızdan ötürüdür ki, izleyicilerimizden ulaşan "yorumlar çok değerli ve anlamlı buluyor, siz değerli izleyicilerimizle paylaşmak istiyoruz.


6 Temmuz 2016 Çarşamba

Ense ve koltuk altlarınızda koyulaşma şeker kontrolü yaptırın



 Ensenizde koyulaşma varsa şeker kontrolü yaptırın

Ense ve koltuk altlarınızda koyulaşma ortaya çıktıysa dikkat! Bu belirtiler Tip 2 diyabet riskinizin yüksek olduğunu gösteriyor

...ve ayrıca bakınız!
Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva:
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva anlattı:

-Tip 2 diyabetin sebepleri neler?
Ana sebebi şişmanlık ve hareketsiz yaşamdır. Kortizon gibi bazı ilaçlar da diyabet riskini artırabilir.

-Kimler risk altında?
*Şişmanlar,
*Anne, baba veya kardeşlerinde diyabet olanlar,
*Hareketsiz yaşam sürenler,
*Yüksek tansiyonu olan kişiler,

*İyi kolesterolü düşük, kötü kolesterolü yüksek olanlar,
*Trigliseridi yüksek kişiler,
*Gebelik diyabeti geçirenler,
*4 kilo ve üstü çocuk doğuranlar,
*Koltuk altlarında ya da ensesinde kadifeyi andırır şekilde koyulaşma ve kalınlaşma olanlar,
*Polikistik over sendromu olan kadınlar.

-Risk grubunda olanlar hangi testi yaptırmalı?
- Açlık kan şekerine baktırmalılar. Test normal çıksa bile her yıl bu test tekrarlanmalı. Test 100’ün üzerinde çıkarsa 2 saatlik 75 gram glukoz yükleme testi yapılmalı.

-Tip 2 diyabet nasıl tedavi edilir?
 Başlangıçta insülin direncine etkili olan haplar kullanılır. İlaçlar 2 temel grupta incelenir. Hastanın durumuna, klinik özelliklerine ve şeker düzeyine bakarak ilaç seçimi yaparız. İnsülin direncini azaltan ilaçla 3 ay içinde Hemoglobin A1C testi 6.5’in altına inmezse başka seçenek ilaçlara geçeriz.

-İnsülin de kullanılıyor mu?
 Tip 2 diyabet tanısı koyulduktan sonra bir seçenek ilaç da insülindir. Eğer hastanın şekeri başlangıçta 250’nin, hemoglobin A1C sonucu yüzde 8.5’in üzerindeyse biz o hastaya insülin de başlayabiliriz.

-İnsülin bağımlılık yapar mı?
Hayır, kesinlikle yapmaz! İnsülin vücutta doğal olarak üretilen ve kan şekerini kontrol eden çok önemli bir hormondur. İnsülin, hastanın pankreasının üretemediği bir hormonu yerine koyma tedavisidir. İlaçlar yeterli gelmediğinde mutlaka Tip 2 diyabette insülini kullanmak zorunda kalırız. Ancak bu, hastanın insülini asla bırakamayacağı anlamına gelmez. Tip 2 diyabetlilerde insülini daha sonra kesebiliriz.
Hastalardan çok sık şu cümleleri duyuyoruz: “Ben insülin başladıktan sonra gözümde kanamalar oldu.” ya da “İnsülinden sonra böbreklerim çalışmaz hale geldi.” Biz de onlara diyoruz ki ‘”Hayır tam tersine. Eğer vaktinde insülin başlanmış olsaydı bu sorunların önüne geçebilecektik.”

-İnsülinin yan etkileri var mı?
- İnsülinin en önemli yan etkisi hipoglisemidir (kan şekerinin aşırı düşmesi). Yılda 1 kez ciddi hipoglisemi yapabilir. Ama insülin kullanan kişi hipoglisemi belirtilerini tanır. Hasta böyle bir durumda müdahale olarak kesme şeker ya da şekerli su alarak bu sorunun üstesinden kolayca gelir. İnsülin başlanan kişi disiplinli yaşar, kan şekeri ölçümlerini düzenli sürdürürse çok daha az hipoglisemi ile karşılaşır.

-Tip 2 diyabetin tedavisinde diyet ve egzersizin yeri nedir?
Tip 2 diyabet bir hastalıktır, diyetle tedavi edilmez. “Ben diyetimi yapıyorum ama yine de kan şekerim yüksek” diye gelen hastalar aslında Tip 2 diyabetin bir hastalık olduğunu göz ardı ediyor. Tabii ki doğru beslenme kuralları her insan için geçerli olduğu gibi Tip 2 diyabetliler için de geçerli. Şişmanlığın önüne geçmek için doğru beslenme ve düzenli egzersiz şart. Ama tek başına egzersiz ve diyet, tip 2 diyabetin tedavisi için yeterli değil. İlaçların mutlaka kullanılması gerekir.
*

BU TESTLERİ İHMAL ETMEYİN
İşte, şeker hastalarının organ hasarını önlemek için düzenli olarak yaptırması gereken testler:

Göz muayenesi: Şeker hastalığı gözleri etkileyerek körlüğe kadar varabilen sorunlara yol açabilir. Tip 2 diyabetliyseniz tanı konulduğu andan itibaren her yıl, tip 1 diyabetliyseniz tanıdan sonraki 5’inci yıldan itibaren her yıl göz dibi muayenesi yaptırın.

İdrar tahlili: Şeker hastalığının zarar verdiği organlardan biri de böbrekler. Tip 2 diyabetliyseniz tanı konulduktan sonra 6 ayda bir, tip 1 diyabetliyseniz ilk 5 yıldan sonra her yıl mikroalbüminüri (idrar testi) yaptırın.

Doktor muayenesi: 6 ayda bir genel kontrol için doktorunuza gidin. Her muayenede ayaklarınızı doktorunuza göstermeyi ihmal etmeyin.

Hemoglobin A1C: Şekerin son 3 aylık ortalamasını gösteren bir testtir. Hemoglobinin (kanda oksijen taşımakla yükümlü olan kırmızı küreler) içindeki maddelerin şekerle birleşmesinden oluşur. Geriye dönük kan şekerinin nasıl gittiğini gösterir. Hemoglobin A1C düzeyinin yüzde 6.5’in altında olması gerekir. Her 3 ayda bir hemoglobin A1C testi yaptırın.

Kan yağları kontrolü: Kalp-damar sağlığı riskine karşı düzenli olarak tansiyonunuzu ölçtürün. En az yılda bir kez kolesterolünüze baktırın. Yılda 1 kez kalp elektrosu çektirin. Doktorunuz gerekli görürse efor testi, ekokordiyografi gibi daha ileri tetkikleri ihmal etmeyin.

...kaynak: 11 Nisan 2010 - 05:00

**
ŞEKER DIŞINDA YASAK GIDA YOK
-Sofra şekerinden mümkün olduğunca kaçının. Şeker dışında günlük kalori miktarını aşmayacak şekilde her türlü gıdayı ölçülü biçimde tüketebilirsiniz. (Diyabetli biri arada bir küçük bir parça çikolata bile tüketebilir.)
-Meyve suyu yerine meyvenin kendisini yiyin!
-Katı yağlardan uzak durun, zeytinyağını tercih edin!
-Bol lifli gıdalar tüketin. Her gün en az 3-4 porsiyon sebze meyve yiyin!
-Günde 3 ana öğünle birlikte 3 ara öğünü ihmal etmeyin!
-Beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar, yulaflı ekmek tüketin!
-Yağlı kırmızı et yerine balık,derisiz tavuk eti ve az yağlı süt ürünlerini seçin!
-Tuzu azaltın!
-Kek, kurabiye, pasta gibi hamur işleri; yağda kızarmış soslu yiyeceklerden uzak durun!
-Çay, kahve, ıhlamur, bitki çayları (tatlandırıcıyla); diyet olması koşuluyla kola, gazoz veya madensuyu içebilirsiniz!
-Şeker içermesi nedeniyle bir dubleden fazla alkol almayın!
.... _(kaynak:Posta /s.12 /13.05.2016)




Hiç yorum yok: